Fransız polisinin geçen yıl gözaltına aldığı ve ters kelepçe takarak yüz üstü yatırdığı 35 yaşındaki Türk asıllı vatandaş Merter Keskin’in nezarette kelepçeleri çözülmeye çalışıldığı sırada vücuduna yapılan baskıdan nefessiz kalarak can verdiği olaya ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı.
AA, Keskin’in karakola girdiği, nezarete götürüldüğü ve nezarette polisin kalp masajına başladığı anların görüntülerine ulaştı. Kayıtta, Keskin’in karakola polisler eşliğinde geldiğinde ellerinin arkadan kelepçeli olduğu ve sakince yürüdüğü görülüyor.
Olaya ilişkin bir diğer görüntüde ise nezarette bankın üzerinde hareketsiz duran Keskin’in nefes alıp almadığını polisler kontrol ediyor, ardından bir memur Keskin’in kolunu yukarı kaldırıp aşağı bırakıyor.
Bir süre sonra iki polis hareket etmeyen Keskin’i tutarak yere yatırıyor, polislerden biri Keskin’in tişörtünü çıkararak tepkisini ölçmek için yüzüne iki tokat atıyor ve kalp masajı yapmaya başlıyor.
Bazı kaynaklardan edinilen bilgiye göre, polis kalp masajına Keskin’in nefes almadığını anladıktan yaklaşık 2 dakika sonra başlıyor.
Polisler ifadelerinde, Keskin’in karakolda yerinde durmadığını sürekli hareket ettiğini ileri sürmüştü.
Otopsi raporu
Otopsi raporunda, adli tıp doktorunun Keskin’in nefessiz kalarak öldüğünü ve vücudunda kendisini savunmaya çalıştığına dair ize rastlanmadığını yazdığı belirtildi.
Ayrıca Keskin’in kollarının yanı sıra başında ve boynunda morluklara rastlandığı belirtilen raporda, maktulün kalp durması sonucu öldüğü yer aldı. Öte yandan kanında yasa dışı maddelere rastlandığı kaydedildi.
O gün karakolda bulunan bir polis memuru da Milli Polis Soruşturma Birimine (IGPN) verdiği ifadede, Keskin’in karakola getirildiği esnada ağzının kenarında kan gördüğünü, polislerin yardımıyla ayakta durabildiğini ifade etti.
İkinci bir polis verdiği ifadede, Keskin’in nezârete götürülmeden önce iki kez kalbinin üzerinde ağrı hissettiğini söylediğini, polislerden bir bardak su istediğini ancak polislerin bu isteğini geri çevirdiğini aktardı.
Üçüncü bir polis de Keskin’in halinden hastaneye götürülmesi gerektiğinin anlaşıldığını ancak polislerin zaman olmadığı gerekçesiyle bunu yapmadığını kaydetti.
Olayla ilgili olarak emniyetin açtığı soruşturmanın ardından savcılık da ikinci bir soruşturma başlatmıştı.
