DOLAR 32,4555 -0.12%
EURO 34,7662 -0.64%
ALTIN 2.439,510,15
BITCOIN 2078138-0,93%
  • HESAP
Belkıs Kılıç

Belkıs Kılıç

18 Şubat 2022 Cuma

AVM´ler, Oyuncaklar ve Çocuklar

0

BEĞENDİM

Çocuklarla alışveriş merkezlerine gitmek birçok ailenin dert yandığı bir aktivitedir. Çocukların olur olmaz yerlerde ve zamanlarda ağlamasına, öfkelenmesine, istediği oyuncak için tutturmasına eminim her birimiz yakinen şahit olmuşuzdur. Özellikle böyle durumlarda anne ve babanın yüzlerine odaklanın. Sizce de çok çaresiz gözükmüyorlar mı? Gözleri etrafa kaçamak bakış atarken çocuğunu susturmaya ve bağırmasını engellemeye çalışıyorlar. Çocuk ise kendini yerden yere atıyor, çevresine zarar veriyor. Yaşananlara tanık olanların akıllarından şu düşünce mutlaka geçiyordur: „Ay ne fena! Umarım ileride benim başıma gelmez!“ Öyleyse çocukları AVM´lere götürmeden önce onlara gerekli eğitimi vermek zorundayız.

Yukarıda örnek verilen olaya mutlaka bir büyüteç tutulmalıdır. Sahiden bütün çocuklar AVM´lerde o şekilde mi davranıyor? Bütün çocuklar her gördüğü oyuncağa sahip olmak istiyor mu? Bütün çocuklar her dondurmanın tadına bakabilmek için kendini yere atıyor mu? Hayır. O zaman istediğini aldırana kadar alışveriş merkezlerini ağlamalarıyla, bağırmalarıyla inleten çocuklar kim? Ve en önemli soru; bunu neden yapıyorlar?

Ev ortamı korunaklıdır, AVM´ler değil. Ev içerisinde çocuğa ne öğretildiyse, hiç kuşkusuz dış ortamlarda aynısını uygulayacaktır. Ama şu şekilde de düşünmeliyiz; evde çocuğa öğretilmemiş olan ne varsa, çocuk onu da mutlaka dışarıda yapacaktır. Örneğin çocuğa saygı evde öğretilmelidir. Şayet öğretilmediyse, dışarıda saygısızlık yaptığında çocuğu suçlayamazsınız. Aynı şekilde bir çocuk talep ettiği eşyaya anında sahip olamayacağını, ağladığında onu susturmak için eline birtakım şeyler verilemeyeceğini, öfkelendiğinde onu yatıştırmak için isteklerinin karşılanamayacağını ev ortamında öğrenmiş olmalıdır. Aksi durumda hiçbir ebeveyn çocuklarının bu tutum ve davranışlarından yakınamaz. Çünkü doğru davranışları ev ortamında öğrenememiş bir çocuk, doğal olarak dışarıda da nasıl davranılacağını bilmez.

Burada değinmem gereken bir diğer nokta, çocukların oyuncaklarla istila edilmesi. Çocuklara sadece lüzumlu ve faydalı oyuncak alınması gerekir. „Küçükken benim bu oyuncaklardan yoktu, bari çocuğumun olsun, o oynasın“ düşüncesi ile çocuğun önüne ne kadar çok oyuncak yığılırsa, o çocuk o kadar az yaratıcı olacaktır. Az ama öz oyuncağa sahip çocuklar, aynı oyuncaklarla farklı yollarla oynamayı ve bu şekilde yaratıcılığını geliştirmeyi öğrenirler. Bunun yanı sıra oyuncaklarıyla yakınlaşır ve bağ kurabilirler.

Büyüklerimizde zamane çocuklarının sahip oldukları oyuncakların yarısı dahi yoktu, ama mutlaka bağ kurdukları tek bir oyuncakları olmuştur. Ve sorduğunuzda, hep o oyuncaktan bahsederler. Ne kadar samimi değil mi? Şimdiki çocuklar sayamayacağı kadar çok oyuncağa sahipler, ama değerini bilmiyorlar, çünkü ebeveyn olarak biz o oyuncaklara değer biçmiyoruz. Aynı oyuncakla neler neler oynanabileceğini göstermiyoruz veya onların oyunlarında yer almıyoruz. Böylesi bir çocuk doyumsuz olur ve mutlaka daha fazlasını ister. Bu sebepten çocuklarla alışveriş merkezlerine gitmeden önce, bu oyuncak konusunu da bir düşünün derim.

Az ile yetinebilen mutlu çocuklar yetiştirmemiz dileğimle.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.