DOLAR 34,5509 0.25%
EURO 36,4538 0.27%
ALTIN 2.964,731,02
BITCOIN 33744164,67%
  • HESAP
Belkıs Kılıç

Belkıs Kılıç

18 Şubat 2022 Cuma

Çocuk Davranışlarını Yorumlamak

0

BEĞENDİM

Farz edelim, çocuk evinin bir köşesinde uslu bir şekilde oyuncaklarıyla oynuyor ve kimseye bir zararı dokunmuyor. Derken abisi olaya müdahil oluyor. Bir sebepten dolayı annesiyle önceden inatlaşmış olan bu çocuk, şimdi de bunun hıncını alabilmek için evin huzurunu bozmaya niyetlenmiş adeta. İstediği tek şey, herhangi bir şekilde annesinin keyfini kaçırmak. Gidip kardeşinin elindeki oyuncağı gasp ediyor ve vermemekte diretiyor. Haklı olarak (!) elinden oyuncağı alınmış kardeşi bu duruma sinirleniyor ve abisiyle münakaşaya giriyor. Daha demin sessiz sakin olan evi bir anda gürültü ve patırtı sarıyor. Oyuncağı aralarında bir türlü paylaşamayan iki kardeşin problemini anne çözüyor. Veya çözdüğünü düşünüyor: İkisinin de elinden oyuncağı alıyor. Annenin bu yersiz hareketiyle isyankâr, ağlayan ve inatlaşan çocuk sayısı birken iki oldu! Problem çözülmüş oldu mu peki şimdi?

Yukarıdaki örnekte ilk akla düşen soru şu olmalıdır: Bir çocuk, durduk yere neden kardeşinin oyununu bozar? Neden problem ve gürültü çıkartır? Bu hareketiyle neyi amaçlar? Hiçbir çocuk, sebepsiz yere problem çıkartmak üzere programlanmamıştır. Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde bunu yapıyorsa, altında mutlaka bir sebep yatıyordur. Anne babanın görevi, çocuğunun iç dünyasını doğru okumak ve yorumlayabilmekten geçer. Eğer bunu yapamıyorlarsa, çocuğun her “yanlış” hareketine kızar ve cezalandırırlar; ama gel gör ki, çocuk hala aynı davranışları sergilemeye devam eder. Eğer ki ebeveyn, çocuğunun iç dünyasını ve buna bağlı olarak davranışlarını doğru yorumlayabilirse, problemler kolaylıkla çözülebilir.

Örnekte olduğu gibi abinin kardeşinin elinden oyuncağını alması, aslında anneye olan hırçınlığını ve asiliğini o kardeşi üzerinden göstermeye çalışmasıdır. Burada abi daha öncesinde herhangi bir sebepten ebeveynine karşı negatif duygular biriktirmiştir. Bu duygulardan sağlıklı bir şekilde kurtulabilmek için, bir sebep aramaktadır. Kardeşinin gasp edilen oyuncağını geri isteyeceğini, kendisinin de o oyuncağı vermediği takdirde bir tartışmanın başlayacağını bilen çocuk, ağlayabilmek ve negatif duygularından kurtulabilmek için bu tartışmayı araç olarak kullanacaktır. Yani bir nevi, kardeşinin öfkesinden yararlanacaktır. Durumun hiç buralara kadar gelmesini istemeyen annenin ilk başta yapması gereken şey, büyük çocuğunun kendisine karşı beslediği kötü duygu ve düşüncelerden kurtulması için ona bir olanak sağlamaktır. Konuşabileceği, sağlıklı bir şekilde öfkesinden sıyrılabileceği ve ağlayabileceği güvenli bir zemin, çocuğun içini boşaltabilmesini ve rahatlamasını sağlayacaktır. Bu şekilde iç dünyası huzurlu olan abi, kardeşinin düzenini bozmaya veya ona zarar vermeye yeltenmeyecektir.

Ebeveyn çocuklarının davranışlarını doğru yorumlayamadığı sürece, problemi başka yerlerde görecek ve ona göre davranacaktır. Belirttiğim örnekte anne tartışan iki çocuğunun elinden oyuncağı alarak daha büyük problemlere yelken açar: Kardeşler arası geçimsizliğe! Neticede bu tartışmanın asıl sebebi zaten oyuncağı paylaşamamak değildi; ilgiydi. Annenin yanlış davranışıyla bu sefer kardeşler birbirlerine karşı negatif duygular beslemeye başlayacaklar ve durum daha çok sarpa saracaktır. Bu yüzden, çocuklarınıza kızmadan, yargılamadan, bağırmadan ve cezalandırmadan önce şu soruyu sorun kendinize: Benim çocuğum bu “yanlış” hareketi neden yapmış olabilir?

Çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde ağlayıp rahatlayabilmeleri dileğimle.

Bana yazabilirsiniz: belkis.klc@hotmail.com